Günümüzde Yabancı Dil Eğitiminin Mevcut Durumu

Günümüzde Yabancı Dil Eğitiminin Mevcut Durumu

 

Günümüzde Yabancı Dil Eğitiminin Mevcut Durumu

Devletimizin ve Bakanlığımızın tüm gayret ve inovasyonlarına rağmen yabancı dil eğitiminin beklenen seviyenin altında kalması yadsınamaz bir gerçektir. Çocuklarımızın ilkokuldan lise son sınıfa kadar gördükleri yabancı dil eğitimleri maalesef ki yabancı bir dilin temel ögeleri olan dinleme, okuma, yazma, konuşma kısımlarında temel günlük ihtiyaçlarını bile dile getirmekten yoksun bir şekilde mezun olmaktadırlar. Bu problemi çözmek için günümüze kadar eğitim stratejileri, ders materyalleri, eğitim-öğretim programları, eğitmen yeterliliği üzerine birçok eylem gerçekleştirilse de mevcut durum iyileşmek yerine daha kötü boyutlara ulaştı. Yabancı dilini geliştiren pek çok genç arkadaşımız bunu ya ailesinin bu konuya verdiği öneme, maddi imkanlarına ya da bireysel isteklerine borçludur.

 

Yabancı Dil Öğretimindeki Başarısızlığın Kaynakları 

Başarısızlığın kaynaklarını kategorize edecek olursak; şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Öğrenci
  2. Sistem
  3. Öğretmen

Öğrenciler ile ilgili en temel problemlerden biri öğrencilerin yabancı dil öğrenmeye karşı kendi içlerinde duydukları korku ve panik duymaları ve bununla ilgili yanlış inançlardır. Mevcut eğitim politikalarının da katkılarıyla öğrenciler kendilerini öğrenilmiş çaresizlik içerisinde bulmaktadır. Halbuki yapılan bilimsel araştırmalara göre bir dili öğrenebilen diğer bir dili de öğrenebilmektedir.

Yani anadili Türkçeyi konuşabilen tüm öğrenciler İngilizce, Almanca, Fransızca gibi bir başka yabancı dili de öğrenebilir. Bu proses hayatımız boyunca devam ettiği için tahmin edilenin aksine yabancı dil öğrenmek için çocuk olma gerekliliği de yoktur, her yaşta dil öğrenilebilir.

Öğrenciler ile ilgili ikinci en önemli can alıcı problem ise belki de öğrencilerin yabancı dil öğrenmelerinin gerekli olduğunu düşünmemeleridir. Öğrencilere yabancı dil öğrenimi ile alakalı soru yöneltildiğinde; öğrencilerin çoğu yabancı dili önemsediklerini ve dil öğrenmek istediklerini vurgulasalar da sonuçlar gösteriyor ki durum tam tersi şekilde ilerlemektedir. Ayrıca yabancı dil yoğun uğraş gerektiren bir alan olduğundan; bir dili öğrenmek istemek dili öğrenmek için yeterli olmaz. Öğrencilerin ihtiyaçları aslında o dili öğrenmeleri için en büyük motivasyon kaynağıdır.

Sistemden bahsedilen nokta ise; öğretim programlarının üzerine oluşturulduğu temel bazı yanılsamalar ve bunun sonucunda çözümüne çaresiz kalınan yanlış uygulamalardır.

Öğretmen her ne kadar son kategoride olsa da bahsettiğimiz diğer kategorilerden bağımsız değildir ve daha az önemsiz değildir. Çünkü her ne kadar mükemmel bir eğitim metodolojisi programlansa da oluşturulsa da bunun uygulayıcısı öğretmendir. Öğretmen gerekli yetkinlik, beceri ve donanıma sahip değilse kurgulanan eğitim modelinin önemini arz etmesi çok fazla beklenemez.

Buraya kadar ki yazılar da Kaynakça olarak şunu kullandım:
K. Şahin - Conference: X. National Teacher Symposium, Istanbul, 2018 - researchgate.net

 

Ben Batu Aksulu olarak yukarıda bahsettiğim durumların süreçlerin daha eğlenceli, daha verimli ve sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için derslerimi 5 kategoriye ayırmaktayım. Bu kategorileri sıralayacak olursam: Grammatik, Dinleme, Okuma, Yazma ve Konuşma olarak ifade edebilirim. Öğrencinin eksiklerini doğru bir şekilde belirleyip daha sonrasında öğrenciye sahip olduğu eksiklerinin dil öğreniminde bir ihtiyaç olduğunu işlediğim derslerde hissettirerek öğrencilerimi bu konuda motive etmekteyim. 

 

Sonraki BlogÖğrenme Kuramları ve Almanca Dil Öğretimi